Ahmet GÜZEL
WRS imperium, YMM/Bağımsız Denetçi
I.GİRİŞ
Bölünme müessesesi, Türk hukukunda ilk defa vergi kanunlarında düzenlenmiştir. 2011 yılında yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile şirketlerde bölünme sistemi düzenlenmiş oldu.
Bu yazımızda Ticaret hukuku boyutuyla bölünme esasları değerlendirilirken vergi mevzuatı bakımından da konu ele alınmıştır.
II.TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE BÖLÜNME MÜESSESESİ
Şirket bölünmelerinde temel amaç, ekonomik yarar sağlamak, verimliliği artırmak ve ekonomik açıdan pozitif sonuçlar doğurmasını sağlamaktır.
Şirketlerin bölünmesi “Türk Ticaret Kanunu’nda” 159 ila 179 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
II.1.Ticaret Hukukunda Bölünme Esasları
II.1.1.Bölünme Çeşitleri
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun “ilke” başlıklı 159.maddesine göre bir şirket tam veya kısmi bölünebilir.
a) Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur.
Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 19.maddesinde tam bölünme şu şekilde tanımlanmıştır:
Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığını, alacaklarını ve borçlarını kayıtlı değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla tam mükellef sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, tam bölünme hükmündedir.
Devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibarî değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.
b) Kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur.
Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur.
Kısmi bölünmenin vergi hukukunda düzenlendiği 5520 sayılı KV Kanunun 19/3-b maddesine göre;
“Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri (31.12.2023 tarihine kadar gayrimakuller dahil) ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, kısmî bölünme hükmündedir.”
II.1.2.Bölünmenin Geçerliliği
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 160.maddesine göre sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler.
II.1.3.Şirket Paylarının ve Haklarının Korunması Esası
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 160.maddesine göre; tam ve kısmi bölünmede şirket payları ve hakları 140.madde uyarınca korunur.
Devreden şirketin ortaklarına;
a) Oranların Korunduğu Bölünme: Bölünmeye katılan tüm şirketlerde mevcut payları oranında şirket payları tahsis edilir.
b) Oranların Korunmadığı Bölünme: Bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları, tahsis edilebilir.
II.1.3.a.Ortaklık Payının ve Haklarının Korunmasında Usul ve Esas
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 140.maddesine göre;
1) Devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır.
Bu istem hakkı, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır.
2) Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir.
3) Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir.
4) Devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir.
5) Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır.
II.1.4.Bölünmede Devreden Şirket Sermayesinin Azaltılması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 162.maddesine göre;
Bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması hâlinde 473, 474 ve 592’nci maddeler ile kooperatiflerde Kooperatifler Kanununun 98.maddesine dayanılarak bu Kanunun 473 ve 474 üncü maddeleri uygulanmaz.
Bu kapsamda bölünme kapsamında devreden şirket, bölünme esaslarına uymak şartıyla sermaye azaltımına gidebilir.
II.1.4.Bölünmede Devir Alan Şirket Sermayesinin Artırılması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 163.maddesine göre;
1) Devralan şirket sermayesini, devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda artırır.
2) Bölünmede, ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bölünme sebebiyle, kayıtlı sermaye sisteminde müsait olmasa bile, tavan değiştirilmeden sermaye artırılabilir.
II.1.5.Şirket Bölünmesinde Yeni Şirket Kurulması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 164.maddesine göre;
Bölünme çerçevesinde yeni bir şirketin kurulmasına Türk Ticaret Kanunu ile Kooperatifler Kanununun kuruluşuna ilişkin hükümleri uygulanır.
Sermaye şirketlerinin kurulmasında, kurucuların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz.
Bu bağlamda; bölünme neticesinde kurulacak yavru şirkete ayni sermaye konulması mümkün değildir.
II.1.6.Bölünmede Dikkate Alınacak Bilanço
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 165.maddesine göre;
1) Bilanço günüyle, bölünme sözleşmesinin imzası veya bölünme planının düzenlenmesi tarihi arasında
a) Altı aydan fazla bir zaman bulunduğu veya
b) Son bilançonun çıkarılmasından itibaren, bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmiş olduğu
takdirde bir ara bilanço çıkarılır.
2) Ara bilançoya yıllık bilançoya ilişkin hüküm ve standartlar uygulanır.
Ancak ara bilanço için;
a) Fizikî envanter çıkarılması gerekli değildir.
b) Son bilançoda kabul edilmiş bulunan değerlemeler, sadece ticari defterlerdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır.
II.1.7.Bölünme Sözleşmesi ve Bölünme Planı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 166.maddesine göre;
Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini var olan şirketlere devredecekse, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir “bölünme sözleşmesi” yapılır.
Bir şirket, bölünme yoluyla “malvarlığının bölümlerini” yeni kurulacak şirketlere devredecekse, yönetim organı bir bölünme planı düzenler.
Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının “yazılı şekilde yapılması” ve bunların genel kurul tarafından onaylanması şarttır.
II.1.7.a.Bölünme Sözleşmesi ve Bölünme Planının Onaylanmasının Usulü
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 166.maddesine göre;
1) Onama kararı aynı Kanunun 151.maddesi uyarınca anonim şirketlerde genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle; limited Şirketlerde bütün ortakların oy birliğiyle alınır.
2) Oranın korunmadığı bölünmede onama kararı, devreden şirkette oy hakkını haiz ortakların en az yüzde doksanıyla alınır.
II.1.8.Bölünme Sözleşmesi ve Bölünme Planının İçeriği
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 167.maddesine göre;
1) Bölünme sözleşmesi ve bölünme planı özellikle;
a) Bölünmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarını, merkezlerini ve türlerini,
b) Aktif ve pasif malvarlığı konularının devir amacıyla bölümlere ayrılmasını ve tahsisini; açık tanımlamayla, bu bölümlere ilişkin envanteri; taşınmazları, kıymetli evrakı ve maddi olmayan malvarlığını teker teker gösteren listeyi,
c) Payların değişim oranını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını ve devreden şirketin ortaklarının, devralan şirketteki ortaklık haklarına ilişkin açıklamaları,
d) Devralan şirketin; intifa senedi, oydan yoksun pay ve özel hak sahiplerine tahsis ettiği hakları,
e) Şirket paylarının değişim tarzlarını,
f) Şirket paylarının bilanço kârına hangi tarihten itibaren hak kazanacaklarını ve bu istem hakkının özelliklerini,
g) Devreden şirketin işlemlerinin hangi tarihten itibaren devralan şirketin hesabına yapılmış kabul edildiğini,
h) Yönetim organlarının üyelerine, müdürlere, yönetim hakkına sahip kişilere ve denetçilere tanınan özel menfaatleri,
i) Bölünme sonucu devralan şirketlere geçen iş ilişkilerinin listesini
içermesi gerekir.
II.1.9.Bölünme Dışında Kalan Mal Varlığının Durumu
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 168.maddesine göre;
1) Bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında tahsisi yapılmayan malvarlığı konuları üzerinde;
a) Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşer.
b) Kısmi bölünmede söz konusu malvarlığı, devreden şirkette kalır.
2) Birinci fıkra hükmü kıyas yoluyla alacaklara ve maddi olmayan malvarlığı haklarına da uygulanır.
3) Tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsilen sorumludurlar.
II.1.10.Bölünme Raporu
Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme hakkında ayrı rapor hazırlarlar; ortak rapor da geçerlidir.
Tüm ortakların onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli şirketler bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler.
II.1.9.Bölünme Raporu İçeriği
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 169.maddesine göre;
1) Rapor;
a) Bölünmenin amacını ve sonuçlarını,
b) Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını,
c) Payların değişim oranlarını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını, özellikle devreden şirketin ortaklarının devralan şirketteki haklarına ilişkin açıklamaları,
d) Değişim oranının saptanmasında, payların değerlemesine ilişkin özellikleri,
e) Gereğinde, bölünme dolayısıyla ortaklar için doğacak olan ek ödeme yükümlülüklerini, diğer kişisel edim yükümlülüklerini ve sınırsız sorumluluğu,
f) Bölünmeye katılan şirketlerin türlerinin farklı olması hâlinde, ortakların yeni tür sebebiyle söz konusu olan yükümlülüklerini,
g) Bölünmenin işçiler üzerindeki etkileri ile içeriğini; varsa sosyal planın içeriğini,
h) Bölünmenin, bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları üzerindeki etkilerini,
hukuki ve ekonomik yönleri ile açıklar ve gerekçelerini gösterir.
2) Yeni kuruluşun varlığı hâlinde, bölünme planına yeni şirketin sözleşmesi de eklenir.
II.1.10.Şirket Bölünmelerinde İnceleme
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 171.maddesine göre;
1) Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, genel kurulun kararından iki ay önce, merkezlerinde, halka açık anonim şirketler ayrıca Sermaye Piyasası Kurulunun uygun gördüğü yerlerde;
a) Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını,
b) Bölünme raporunu,
c) Son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançoları
bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının incelemesine sunar.
2) Tüm ortakların onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli şirketler birinci fıkrada öngörülen inceleme hakkından vazgeçebilirler.
3) Ortaklar, bölünmeye katılan şirketlerden, birinci maddede sayılan belgelerin kopyalarının kendilerine verilmesini isteyebilirler. Suretler için bedel veya herhangi bir gider karşılığı istenemez.
4) Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, sermaye şirketleri ayrıca internet sitesinde, inceleme yapma haklarına işaret eden bir ilan yayımlarlar.
II.1.11.Şirket Bölünmelerinde Mal Varlıklarında Meydana Değişiklikler
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 172.maddesine göre;
Bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında meydana gelen değişikliklere aynı Kanunun 150.maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu madde hükmüne göre;
Bölünmeye katılan şirketlerden birinin aktif veya pasif varlıklarında, bölünme sözleşmesinin imzası tarihiyle, bu sözleşmenin genel kurulda onaya sunulacağı tarih arasında, önemli değişiklik meydana gelmişse, yönetim organı, bu durumu kendi genel kuruluna ve bölünmeye katılan diğer şirketlerin yönetim organlarına yazılı olarak bildirmek zorundadır.
Bölünmeye katılan tüm şirketlerin yönetim organları, bu durumda bölünme sözleşmesinin değiştirilmesine veya bölünmeden vazgeçmeye gerek olup olmadığını incelerler; böyle bir sonuca vardıkları takdirde, onaya sunma önerisi geri çekilir. Diğer hâlde, yönetim organı genel kurulda, bölünme sözleşmesinde uyarlamaya gerek bulunmadığının gerekçesini açıklar.
II.1.12.Bölünme Kararının Alınması ve Onaylanması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 173.maddesine göre;
Alacaklıların alacaklarının aynı Kanunun 175.madde hükmüne uygun bir şekilde teminatının sağlanmasından sonra, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesini veya bölünme planını genel kurula sunar.
Onama kararının AŞ’lerde genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle; Limited Şirketlerde genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle alınması gerekir.
Oranın korunmadığı bölünmede onama kararı, devreden şirkette oy hakkını haiz ortakların en az yüzde doksanıyla alınması muciptir.
II.1.13.Şirketlerin Bölünmesinde Tarafların Korunmasına İlişkin Esaslar
II.1.13.a.Şirket Bölünmelerinde Alacaklıların Alacaklarının Korunması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 174.maddesine göre;
Bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde “yedişer gün” aralıklarla “üç defa” yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla, alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılması gerekir.
II.1.13.b.Şirket Bölünmelerinde Alacaklıların Alacaklarının Teminat Alınması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 175.maddesine göre;
Bölünmeye katılan şirketler önceki bölümde açıkladığımız aynı Kanunun 174.maddede öngörülen ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorundadırlar.
Bölünme neticesinde alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin, ispatı hâlinde, teminat altına almak yükümü ortadan kalkar.
Diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde; şirket, teminat göstermek yerine borcu ödeyebilir.
II.1.13.c.Şirket Bölünmelerinde Bölünmeye Katılan Şirketlerin İkinci Derecede Sorumluluğu
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 176.maddesine göre;
Şirketlerin bölünmesi kapsamında;
a) Bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen şirket, bu suretle birinci derecede sorumlu bulunan şirket,
b) Alacaklıların alacaklarını ifa etmezse, bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede sorumlu şirketler,
müteselsilen sorumlu olurlar.
İkinci derecede sorumlu olan şirketlerin “takip edilebilmeleri için”
1) Alacağın teminat altına alınmamış ve
2) birinci derecede sorumlu şirketin;
a) İflas etmiş,
b) Konkordato süresi almış,
c) Aleyhinde yapılan bir icra takibinde kesin aciz vesikası alınmasının şartları doğmuş,
d) Merkezi yurt dışına taşınmış ve artık Türkiye’de takip edilemez duruma gelmiş veya
e) Yurt dışındaki merkezinin yeri değiştirilmiş ve bu sebeple hukuken takibi önemli derecede güçleşmiş,
olması gerekir.
II.1.13.d.Ortakların Kişisel Sorumluluğu
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 177.maddesine göre;
Ortakların kişisel sorumlulukları hakkında aynı Kanunun 158.madde hükmü uygulanır.
Buna göre;
1) Devrolunan şirketin borçlarından bölünmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları bölünmeden sonra da devam eder.
Şu şartla ki, bu borçlar bölünme kararının ilanından önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten önce oluşmuş olması gerekir.
2) Devrolunan şirketin borçlarından doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler, bölünme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar.
Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi “muacceliyet tarihinden” başlar. Ancak bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz.
3) Kamuya arz edilmiş olan tahvil ve diğer borç senetlerinde sorumluluk itfa tarihine kadar devam eder; meğerki, izahname başka bir düzenleme içersin.
4) İş ilişkileri hakkında yukarıda açıklanan esaslar değil 178.maddedeki düzenleme hükmü uygulanır.
II.1.13.e.Şirket Bölünmelerinde İş İlişkilerinin Geçişi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 178.madde hükmüne göre;
1) Tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer.
2) İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür.
3) Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur.
4) Aksi kararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez.
5) İşçiler muaccel olan ve yukarıdaki birinci maddede öngörüldüğü şekilde muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler.
6) Devreden şirketin bölünmeden önce şirket borçlarından dolayı “sorumlu olan ortakları” hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmakta devam ederler.
II.1.14.Şirket Bölünmelerinde Ticaret Siciline Tescil ve Geçerlilik
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 179.madde hükmüne gereğince;
Bölünmenin yetkili kurullarca onaylanması üzerine yönetim organı bölünmenin tescilini ister.
Kısmi bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması gerekiyorsa buna ilişkin esas sözleşme değişikliğinin de tescil ettirilmesi gerekir.
Tam bölünme hâlinde devreden şirket ticaret siciline tescil ile birlikte infisah eder.
Bölünme ticaret siciline tescille geçerlilik kazanır. Tescil ile tescil anında envanterde yer alan bütün aktifler ve pasifler devralan şirketlere geçer.
II.1.15.Halka Açık Şirketlerde Bölünme Esasları
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca taraflardan en az birinin halka açık ortaklık olduğu bölünme işlemlerinde uyulacak usul ve esaslar Birleşme ve Bölünme Tebliğinde (II-23.2) düzenlenmiştir.
II.1.15.a.Halka Açık Şirketlerde Bölünme Duyuru Metni ve Onayı
Söz konusu Birleşme ve Bölünme Tebliğinin 5.maddesi gereğince;
Halka açık ortaklıkların taraf oldukları birleşme ve bölünme işlemlerinde içeriği Kurulca belirlenerek kamuya açıklanan duyuru metninin hazırlanması ve Kurulca onaylanması zorunludur.
Duyuru metninin onaylanması; duyuru metninde, bölünme sözleşmesi ile bölünme planında, bölünme raporunda ve değişim oranlarına dayanak teşkil eden uzman kuruluş görüşünde yer alan bilgilerin doğru olduğunun Kurulca tekeffülü anlamına gelmez.
Duyuru metinleri ve Kurulca kamuyu aydınlatma amacı ile düzenlenmesi öngörülen diğer belgeler için Sermaye Piyasası Kanunun 32.maddesinde yer alan sorumluluk hükümleri uygulanır.
Sermaye Piyasası Kanunun 32.maddesine göre;
1) Duyuru metninden
a) Halka arz edenler (ihraççılar), ihraca aracılık eden lider aracı kurum, varsa garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyeleri ile
b) Mevzuat uyarınca izahname, pay alım tekliflerinde hazırlanan bilgi formu, özel durum açıklaması, birleşme ve bölünme işlemlerinde hazırlanacak duyuru metinleri, borsada işlem görme duyurusu ve finansal raporlar gibi Kurulca kamuyu aydınlatma amacı ile düzenlenmesi öngörülen sair kamuyu aydınlatma belgelerini imzalayanlar veya bu belgeler kendi adına imzalanan tüzel kişiler
bu belgelerde yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumludur.
2) Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan veya bu belgelere dayanak olmak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur.
Ancak kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan bilgilerin yanlış, yanıltıcı veya eksik olması konusunda bilgi sahibi olmadığını ve bu bilgi eksikliğinin kast veya ağır ihmallerinden kaynaklanmadığını ispatlayan kişiler sorumlu olmaz.
II.1.15.b.Halka Açık Şirketlerde Bölünme Kararının Alınması
Birleşme ve Bölünme Tebliği uyarınca;
Bölünme işlemine başlanılabilmesi için söz konusu işlemlere taraf şirketlerin yönetim organlarının karar alması gereklidir.
Yönetim organı kararının alınmasını takiben bölünme işlemine ilişkin duyuru metninin onaylanması için aşağıda belirtilen belgelerle Kurula başvurulması zorunludur. Kurula yapılacak başvuruda, varsa sermaye artırımı ile esas sözleşme madde tadiline ilişkin yönetim organı kararlarının da sunulması gerekir.
1- Bölünme işlemine ilişkin yönetim organı kararları,
2- Bölünme işlemine taraf şirketlerin esas sözleşmeleri,
3- Sermaye artırımı veya esas sözleşme madde tadiline ilişkin yönetim organı kararları,
4- Duyuru metni,
5- Varsa ihraç belgesi,
6- Bölünme sözleşmesi veya bölünme planı,
7- Bölünmenin hukuki ve ekonomik gerekçelerini ortaya koyan bölünme raporu,
8- Uzman kuruluş görüşü,
9- Bölünme işlemine taraf şirketlerin bölünme işlemine esas finansal tabloları ve bağımsız denetim raporları,
10- Bölünme işlemine taraf şirketlerin sermayelerinin ödendiğini gösteren mali müşavirlik raporları,
11- Özkaynakların rayiç değerle değerlenmesi halinde, hazırlanan değerleme raporları,
12- Tam bölünme veya ortaklara pay devri modeliyle kısmi bölünme işlemlerinde, halka açık ortaklıkların malvarlığı unsurlarını devralan şirketin, Kurul düzenlemelerine uyum amacıyla hazırlanan esas sözleşme taslağı ile söz konusu taslağa ilişkin yönetim organı kararları,
13- Varsa TTK uyarınca ödenmesi planlanan denkleştirme ödemesinin tespitine ilişkin bilgi,
14- Mevcut imtiyazlı paylar veya intifa senetleri karşılığında eşdeğer haklar veya uygun bir karşılığın verilmesi halinde, söz konusu haklar veya karşılıkların tespitine ilişkin uzman görüşünü de içerecek şekilde bilgi,
15- Varsa Rekabet Kurumu’ndan alınan izin yazısı, işlemin Rekabet Kurumu’na başvurularak izin alınması gereken birleşme işlemi olmaması halinde, söz konusu duruma ilişkin şirket beyanı,
16- Özel mevzuat hükümleri uyarınca diğer resmi kurumlardan alınacak onay yazıları,
17- Kurulca istenecek diğer bilgi ve belgeler.
II.1.15.c.Halka Açık Şirketlerde Bölünme İşlemlerinde Esas Alınacak Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Zorunluluğu
1) Bölünme işleminin onaylanacağı genel kurul toplantısının hesap döneminin sonunu takip eden dördüncü ayın başı ile sekizinci ayın sonu arasında yapılması durumunda, bölünme işlemlerinde “son yıllık finansal tablolar” esas alınır.
Genel kurul toplantısının bu dönemin dışındaki bir tarihte yapılması durumunda ise en az 6 aylık faaliyet dönemini kapsayacak ve finansal tablo tarihi ile genel kurul toplantı tarihi arasında altı aydan fazla süre geçmeyecek şekilde düzenlenecek ara dönem finansal tablolar esas alınır.
2) Bölünme işlemlerine esas alınacak finansal tabloların, Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanmış ve bağımsız denetim standartları çerçevesinde “özel bağımsız denetimden geçirilmiş olması” zorunludur.
Ancak bölünme işlemlerine esas alınacak finansal tabloların Kurul düzenlemeleri uyarınca bağımsız denetiminin yapılmış olması halinde, özel bağımsız denetim koşulu aranmaz.
3) Birleşme veya bölünme işlemine esas alınacak finansal tablolara ilişkin bağımsız denetim raporunda “olumsuz görüş bildirilmesi veya görüş bildirmekten kaçınılması durumlarında” söz konusu finansal tablolar bölünme işlemine esas alınmaz.
Diğer taraftan; bölünmeye esas alınacak finansal tablolara ilişkin bağımsız denetim raporunda olumlu görüş bildirilmesine rağmen Kurulca yapılacak inceleme sonucunda değişim oranını etkileyecek hususların tespiti veya bağımsız denetim raporunda şartlı görüş bildirilen ve değişim oranını etkileyecek hususların bulunması halinde, finansal tablolarda gerekli düzeltmelerin yapılarak bağımsız denetim raporunun yeniden hazırlanması gerekir.
4) Birleşme veya bölünme işlemlerine esas alınacak finansal tabloların tarihi ile birleşme veya bölünme sözleşmesinin veya bölünme planının imzalandığı tarih arasında, birleşmeye ya da bölünmeye taraf şirketlerin finansal durumlarında ve devre konu malvarlıklarının değerinde değişim oranını etkileyecek önemli bir değişiklik meydana gelmesi durumunda; bağımsız denetim kuruluşu tarafından söz konusu değişikliğin birleşme veya bölünme işlemine esas finansal tablolar üzerindeki etkisini gösteren ek rapor hazırlanır.
Bu kapsamda, Kurula sunulan ve güncellenmesi gereken belgeler yeniden düzenlenerek Kurula iletilir.
II.1.15.c.Halka Açık Şirketlerde Bölünme İşlemlerinde Uzman Görüşünün Alınması
1) Birleşme veya bölünme işlemlerine taraf olan şirketlerin veya işleme esas alınan finansal durum tablosu tarihi itibarıyla malvarlıklarının değerinin ve değişim oranlarının tespiti amacıyla bir uzman kuruluş raporu hazırlanır. Söz konusu raporda değişim oranının adil ve makul olduğu konusunda görüş verilmesi zorunludur.
Uzman kuruluş görüşünün hazırlanmasında, ilgili şirketlerin nitelikleri dikkate alınarak en az üç değerleme yöntemi dikkate alınması gerekir.
2) Değerleme işlemlerinde, Kurulun değerlemeye ilişkin düzenlemeleri esas alınır.
3) Uzman kuruluş görüşünün oluşturulmasında gayrimenkullerin rayiç değerlerinin kullanılacak olması halinde, söz konusu gayrimenkullerin rayiç değerleri, gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından Kurulun ilgili düzenlemeleri çerçevesinde belirlenir.
Gayrimenkullere ilişkin olarak Kurulun ilgili düzenlemeleri çerçevesinde gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından hazırlanmış bir gayrimenkul değerleme raporunun bulunması halinde, bu raporun uzman kuruluş görüşünün hazırlanmasında dikkate alınması zorunludur.
II.1.15.d.Halka Açık Şirketlerde Bölünme İşlemlerinde Kamunun Aydınlatılması
1) Birleşme ve bölünme işlemlerinde, aşağıda belirtilen hususların ilgili bilgi ve belgelerle birlikte, Kurulun özel durumlara ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde, işleme taraf şirketlerden en az birinin paylarının borsada işlem görmesi halinde KAP ve ilgili şirketlerin internet sitelerinde, payları borsada işlem görmeyen halka açık ortaklıklar için ise Kurulun ve ilgili ortaklıkların varsa internet sitelerinde kamuya açıklanması gereklidir:
a) Birleşme veya bölünme işlemine ilişkin yönetim organı kararı alınması,
b) Birleşme veya bölünme işlemine ilişkin olarak Kurula başvuruda bulunulması,
c) Uzman kuruluş görüşünün imzalanması,
ç) Birleşme veya bölünme sözleşmesi veyahut bölünme planının imzalanması,
d) Birleşme veya bölünme raporunun hazırlanması.
2) Aşağıda sayılan belgelerin, birleşme veya bölünme işleminin onaylanacağı genel kurul toplantı tarihinden en az 30 gün önce, işleme taraf şirketlerden en az birinin paylarının borsada işlem görmesi halinde KAP ve ilgili şirketlerin internet sitelerinde; payları borsada işlem görmeyen halka açık ortaklıklar için ise Kurulun ve varsa ilgili ortaklıkların internet sitelerinde kamuya açıklanması gereklidir:
a) Kurul tarafından onaylanan duyuru metni,
b) Birleşme sözleşmesi veya bölünme sözleşmesi veya planı,
c) Birleşme veya bölünme raporu, ç) Son üç yıllık finansal raporları,
d) Uzman kuruluş raporu, e) Birleşme sonrası tahmini açılış bilançosu,
f) Varsa son üç yıllık bağımsız denetim raporları,
g) Varsa ara dönem finansal raporları,
ğ) Varsa gayrimenkul değerleme raporları.
3) Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelerin ilgili şirketlerin internet sitelerinde en az 5 yıl süreyle bulundurulması zorunludur.
II.1.15.e.Halka Açık Şirketlerde Bölünme İşlemleri
Halka açık ortaklıkların tam bölünme veya ortaklara pay devri modeliyle kısmi bölünme işlemlerinde, mal varlığı unsurlarını devralan anonim şirketler Kanun kapsamına alınır.
İştirak modeliyle kısmi bölünme işlemlerinde ise; bölünen ve payları borsada işlem görmeyen halka açık ortaklığın, finansal tablolarını payları borsada işlem gören halka açık ortaklıkların tabi olduğu finansal raporlama standartlarına uygun olarak hazırlaması ve kamuya açıklaması zorunludur.
Halka açık ortaklıkların bölünme işlemleri, bir üretim tesisi veya işletmenin parça parça elden çıkarılarak, ortaklığın üretim ve hizmetin ifası faaliyetinden alıkonulması sonucunu doğurmayacak şekilde yapılır.
II.1.15.e.Halka Açık Şirketlerde Bölünme Sözleşmesi veya Planı ile Bölünme Raporu
Tam bölünme veya kısmi bölünmede;
a) Malvarlığının mevcut şirketlere devredilmesi halinde bölünmeye katılan tüm şirketlerin yönetim organları tarafından imzalanmış ve “asgari unsurları” içeren bir bölünme sözleşmesi,
b) Malvarlığının yeni kurulacak şirkete veya şirketlere devredilmesi halinde ise bölünen ortaklığın yönetim organı tarafından imzalanmış ve “asgari unsurları” içeren bir bölünme planı hazırlanır.
Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından aşağıda belirtilen asgari unsurları içeren bir bölünme raporu hazırlanır. Bölünme raporu bölünmeye taraf şirketlerin yönetim organları tarafından birlikte hazırlanabilir.
Yönetim organları tarafından hazırlanan bölünme raporunda bulunması gereken asgari unsurlar şu şekilde belirlenmiştir:
1- Bölünme işlemine taraf şirketleri tanıtıcı genel bilgiler,
2- Bölünme işlemine taraf şirketlerin esas faaliyet konuları ile söz konusu faaliyet sonuçlarına ilişkin bilgiler,
3- Bölünme işleminin amacı, hukuki ve ekonomik gerekçeleri ve muhtemelsonuçları,
4- Bölünme oranı ve payların değerlemesine ilişkin özellikler,
5- Bölünmenin, bölünme işlemine katılan şirketlerin çalışanları ve alacaklıları üzerindekietkileri,
6- Bölünme işlemi ile ulaşılmak istenen hedeflerin gerçekleştirilmesini önleme ihtimali bulunan muhtemel riskler.
II.1.15.f.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Finansal Durum Değişikliklerinin Olması Halinde Yapılması Gereken İşlemler
Bölünmeye taraf şirketlerin devre konu malvarlıklarında veya finansal durumunda bölünme sözleşmesi veya bölünme planının imzalandığı tarih ile genel kurulda onaya sunulacağı tarih arasında önemli bir değişiklik meydana gelmiş ise; ilgili şirketin yönetim organı, bu durumu kendi genel kuruluna, bölünmeye taraf diğer şirketlerin yönetim organlarına ve Kurula yazılı olarak bildirir.
Bu durumda, bölünmeye taraf şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesinin veya bölünme planının değiştirilmesine veya bölünmeden vazgeçilmesine gerek olup olmadığını inceler.
a) Yapılan inceleme sonucunda, bölünmeden vazgeçilmesi veya bölünme sözleşmesi veya planının değiştirilmesine karar verilmesi halinde, bölünme sözleşmesi veya planının genel kurulun onayına sunulması önerisi geri çekilir.
b) Bölünme sözleşmesi veya planının değiştirilmesine karar verilmesi durumunda, bölünme sözleşmesi veya planı ve buna bağlı bilgi ve belgeler yeniden düzenlenerek Kurula başvuruda bulunulur.
c) Bölünme sözleşmesi veya planının güncellenmesine gerek bulunmadığına karar verilmesi durumunda, söz konusu karar gerekçesi ile birlikte genel kurulda bölünme sözleşmesi veya planının görüşüleceği gündem maddesinden önce ayrı bir gündem maddesi olarak pay sahiplerinin bilgisine sunulur.
II.1.15.g.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Kolaylaştırılmış Usulde Bölünme
İştirak modeliyle kısmi bölünme işlemlerinde; bölünen halka açık ortaklığın, işlem sonucunda devralan tarafın oy hakkı veren paylarının en az %95’ine sahip olması durumunda kolaylaştırılmış usulde bölünme uygulanabilir.
Kolaylaştırılmış usulde bölünmede bağımsız denetim raporu ve uzman kuruluş görüşü aranmaz.
Bölünme işlemi sonucunda devralan tarafın oy hakkı veren paylarının en az %95’ine sahip olması suretiyle kolaylaştırılmış bölünmeyle malvarlığının mevcut bir ortaklığa devredilmesi halinde; mevcut ortaklığın, bölünme işlemi için Sermaye Piyasası Kurula başvuru tarihinden önceki bir yıl içinde kurulmuş ve henüz mal ve hizmet üretiminde bulunmamış olması gerekir.
Kolaylaştırılmış usulde bölünme işlemlerine ilişkin olarak içeriği Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen ayrı bir duyuru metni hazırlanır.
II.1.15.h.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Pay Sahiplerinin Korunması
Bölünen şirketin ortaklarının, mevcut şirket paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır.
Tam bölünme veya ortaklara pay devri yoluyla kısmi bölünme işlemlerinde bölünen şirketin ortaklarına;
a) Bölünmeye katılan tüm şirketlerde, bölünen şirketteki mevcut payları oranında veya
b) Bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, bölünen şirketteki mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları tahsis edilebilir.
Bölünme işlemlerinde pay sahiplerinin korunmasında aşağıdaki esaslara uyulması gerekir.
1) Devrolunan şirketin ortaklarının devrolunan şirkette sahip oldukları paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Bölünme işlemine taraf şirketlerin karşılıklı iştirak halinde bulunması, devralan veya devrolunan şirketin kendi paylarını elinde bulundurması, devralan şirketin devrolunan şirkette ya da devrolunan şirketin devralan şirkette pay sahibi olması ve benzeri durumlar, bu istem hakkının hesaplanmasında dikkate alınır.
2) Şirket paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan şirket paylarının birleşme işlemine esas alınan değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, TTK’nın 140.maddesi çerçevesinde bir denkleştirme ödemesi öngörülebilir.
3) Devrolunan şirkette mevcut bulunan imtiyazlı paylar karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uzman kuruluş görüşü dikkate alınarak belirlenen bir karşılık verilir. Şu kadar ki, farklı bir imtiyaz öngörülmesi veya farklı bir imtiyaz öngörülmesi ile aynı anda karşılık ödenmesi de mümkündür. Devralan halka açık ortaklık açısından yeni imtiyaz oluşturulması veya mevcut imtiyazların kapsam ve konusunun değiştirilmesine yol açan işlemlere ilişkin Kurulun ayrılma hakkına ilişkin düzenlemelerisaklıdır.
4) Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, uzman kuruluş görüşü dikkate alınarak belirlenen değeriyle satın almak zorundadır.
II.1.15.i.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Sermaye Piyasası Kuruluna Bildirim
Bölünmeye olan taraf halka açık ortaklıklar;
a) Bölünme işlemlerine ilişkin genel kurul kararlarını,
b) Kolaylaştırılmış usulde bölünme işlemlerinde bölünmeye ilişkin yönetim organı kararlarını,
c) Sermaye artırımı ve yeni kuruluş yoluyla birleşme işlemlerinde ise yeni kurulacak şirketin kuruluşunun tescil ve ilanına ilişkin Türkiye Ticaret Sicil Gazeteleri ilgili ilanları
izleyen “6 iş günü içerisinde” Kurula gönderir.
II.1.15.i.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Kanun Kapsamına Alınma ve İhraç Belgesi
Bölünme sözleşmesi veya planının onaylandığı genel kurul toplantılarını, kolaylaştırılmış usulde birleşme işlemlerinde ise birleşmeye ilişkin Kurul onayını takip eden 6 iş günü içerisinde bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen durumlarda 8 numaralı ekteki belgelerle birlikte ihraç belgesi verilmesi amacıyla Kurula başvurulur.
Kurula sunulan “bilgi ve belgeler” Kanunun amaç ve ilkeleri çerçevesinde incelenerek;
a) Devralma şeklinde birleşme işleminde, ihraç edilecek paylar ile devralan şirketin Kanun kapsamında bulunmaması halinde birleşme öncesi sermayesini temsil eden mevcut payları,
b) Yeni ortaklık kurulması yoluyla birleşme işleminde, bölünme neticesinde kurulacak olan yeni ortaklığın payları,
c) Halka açık ortaklıkların taraf olduğu tam bölünme işleminde, mal varlığı unsurlarını devralan ortaklık ya da ortaklıkların mevcut payları ile ihraç edilecek yeni payları,
ç) Halka açık ortaklıkların taraf olduğu ortaklara pay devri modeliyle kısmi bölünme işleminde, mal varlığı unsurlarını devralan ortaklık ya da ortaklıkların mevcut payları ile ihraç edilecek yeni payları için ihraç belgesi verilir.
II.1.15.j.Halka Açık Şirketlerdeki Bölünme İşlemlerinde Sermaye Piyasası Kurulu Ücreti
Halka açık şirketlerin bölünmesinde kurula ödenecek ücretler “Birleşme ve Bölünme Tebliğinin 21.maddesine” göre hesaplanır.
Kurul ücretinin, onaylı duyuru metninin tesliminden önce Kurul adına açılan hesaba yatırılması gerekir.
III.TÜRK VERGİ MEVZUATINDA ŞİRKETLERİN BÖLÜNMESİ
III.1.Kurumlar Vergisi Kanununda Şirketlerin Bölünmesi
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda bölünme işlemleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunda olduğu gibi iki şekilde düzenlenmiştir: Tam Bölünme ve Kısmi Bölünme.
Anılan Kanunun 19.maddesine göre;
III.1.a.Tam Bölünme
Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığını, alacaklarını ve borçlarını kayıtlı değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla tam mükellef sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, KV Kanunun uygulanmasında tam bölünme hükmündedir.
Bu durumda, bölünen şirketin tüm mal varlığı iki veya daha fazla şirkete geçmekte ve bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerin ortaklık paylarını iktisap etmektedir.
Devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibarî değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin bölünme sayılmasına engel değildir. Bu olanakla hesapların kapatılması amacıyla yapılacak küçük miktarlardaki nakit ödemelerin, işlemin bölünme sayılmasını engellememesi sağlanmıştır.
III.1.a.1.Tam Bölünmede Varlıkların Değeri
Bölünen şirketin varlıkları, kayıtlı değer üzerinden devralan şirketlere aktarılacaktır. Vergi Usul Kanununun 265.maddesinde bu değer, bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında yer alan hesap değeri olarak tanımlanmıştır.
Bu varlıklar, devralan şirket tarafından da kayıtlı değerleriyle kendi kayıtlarına intikal ettirilecektir.
Böylece, bölünme işlemiyle gerçekte bir vergi ertelemesi yapılmış olmaktadır. Zira varlıkları devralan şirket ileride bunları elden çıkardığında satış bedeliyle kayıtlı bedel arasındaki fark kurum kazancına dâhil edilecektir.
Tam bölünme işleminde, aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunacaktır.
III.1.b.Kısmî Bölünme
Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan (7456 sayılı kanunun 20 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 1.1.2024) ve (*) en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri (31.12.2023 tarihine kadar gayrimenkuller de dahil) ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. (7456 sayılı kanunun 20.maddesiyle 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gayrimenkuller kısmi bölünme kapsamından çıkarılmıştır)
Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli olan aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.
Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir.
Gayrimenkuller (7456 sayılı kanunun 20.maddesiyle 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gayrimenkuller kısmi bölünme kapsamından çıkarılmıştır) ile iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen gayrimenkuller (7456 sayılı kanunun 20.maddesiyle 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gayrimenkuller kısmi bölünme kapsamından çıkarılmıştır) ile iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.
Şirket bölünmelerinde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.
III.1.b.1.Kısmî Bölünme Değerlerin Tespiti
Devredilecek söz konusu kıymetlerin tutarının mükellefçe belirlenmesi esastır. Mevcut kayıtlardan bu kıymetlerin devredilen işletme ile ilgili olanların tespit edilebilmesi halinde, bu tutar; kayıtlardan devredilen işletme ile ilgili olanların tespit edilememesi halinde ise mükellefin belirleyeceği uygun dağıtım anahtarlarına göre hesaplanan tutar dikkate alınacaktır.
Devredilen üretim ve hizmet işletmeleriyle doğrudan ilgili olan borçların mükellef tarafından tespit edilememesi halinde, devredilecek işletmenin aktif içerisindeki payı üzerinden bir dağıtım anahtarı tespit edilmesi ve buna göre devredilecek borçların tutarının hesaplanması mümkündür.
III.2.Bölünmeye Konu Şirketler
Türk Ticaret Kanunu’na göre Sermaye Şirketleri ve Kooperatifler bölünmeye konu edilebilirken, Kurumlar Vergisi Kanununa göre tam bölünme ve kısmi bölünmeye göre farklılıklar göstermektedir.
Tam Bölünmelerde, Tam Mükellef Sermaye Şirketleri bölünebilirken kısmi bölünmede, sermaye şirketleri ve sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya daimî temsilcilikleri (Dar Mükellef Kurumlar) bölünebilmektedir.
Kooperatifler TTK’ya göre bölünebiliyor iken Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20’nci maddelerinde yer almamış ve bölünme bakımından kavranmamıştır.
III.3.Üretim ve Hizmet İşletmelerinin Ayni Sermaye Olarak Konulması
Üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.
Kısmi bölünme sonucu hem bölünen işletmenin hem de bölünme sonucunda varlıkları devralan işletmenin faaliyetine devam etmesi esastır. Bu kapsamda, söz konusu işletmelerin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli taşınmaz, her türlü tesis, makine ve teçhizat, alet, edevat, taşıtlar, gayrimaddi haklar ile hammadde, mamul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetler ile ilgili pasif kıymetlerin tümünün devredilmesi zorunludur.
Öte yandan, kurum bilançosunda yer alan devredilen üretim ve hizmet işletmeleri ile doğrudan ilgili olan nakit, alacaklar, menkul kıymetler ve borçların da devri zorunludur.
Bu kıymetlerden nakit, alacaklar ve menkul kıymetlerin devredilen işletme ile doğrudan bağının kurulamaması halinde ise bu kıymetlerin devri ihtiyaridir.
III.4.Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu
Kurumlar Vergisi Kanununun 19.maddesinde, devir ve tam bölünme işlemlerinde maddede belirlenen sınır dâhilinde devralınan kurumların zararlarının indirimi kabul edilmiş ancak, kısmi bölünme işlemlerinde zarar mahsubuna ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle kısmi bölünmede, bölünen kurumdan devralan kuruma zarar intikali öngörülmediğinden, geçmiş yıl zararlarının hiçbir şekilde devredilmesi mümkün değildir.
Örnek:
Aktif toplamı 2000 birim olan şirketin aktif içindeki payı 500 birim olan cam üretim işletmesinin kısmi bölünme kapsamında devredilmesi ancak, mevcut kayıtlardan da bu işletme ile doğrudan ilgili nakit, alacaklar, menkul kıymetler ve borçların tutarlarının gerçek durumunun tespitinin mümkün olamaması halinde, dağıtım anahtarı %25 olarak dikkate alınacak ve buna isabet eden borç tutarı devre konu olacaktır.
Bununla birlikte, kısmi bölünmede borçların da devredilmesi halinde ayni sermaye tutarının devredilen borç tutarı kadar eksik gerçekleşeceği açıktır.
Örnek:
(A) Kurumunun cam ve porselen üretimi yapan iki üretim işletmesi bulunmaktadır. İşletmenin mevcut bilançosu aşağıdaki gibidir.
AKTİF | PASİF | ||
Kasa | 100 | Borçlar | 100 |
Alacaklar | 130 | Banka Kredileri | 130 |
Devreden KDV | 20 | Sermaye | 170 |
Cam İşletmesi | 100 | Yedekler | 150 |
-Makine | 20 | Geçmiş Yıl Zararları | (50) |
-Taşınmaz | 50 | ||
-Hammadde | 30 | ||
Porselen İşletmesi | 150 | ||
-Makine | 50 | ||
-Taşınmaz | 80 | ||
-Hammadde | 20 | ||
500 | 500 |
(A) Kurumu, cam işletmesini kısmi bölünme yoluyla yeni kurulacak (B) Kurumuna ayni sermaye olarak devretmek istemektedir.
a) İşletme kayıtlarından borç toplamının 50 biriminin, kasa ve alacaklardan da 20’şer birimin cam işletmesi ile doğrudan ilgili olduğunun belirlenebilmesi durumunda, cam işletmesinin kısmi bölünme suretiyle devredilmesi sonucunda [(100+20+20)–50=] 90 birim ayni sermaye konulmuş olacaktır.
Kısmi bölünme sonrası (A) Kurumunun bilançosu aşağıdaki gibi olacaktır.
AKTİF | PASİF | ||
Kasa | 80 | Borçlar | 50 |
Alacaklar | 110 | Banka Kredileri | 130 |
Devreden KDV | 20 | Sermaye | 170 |
Porselen İşletmesi | 150 | Yedekler | 150 |
-Makine | 50 | Geçmiş Yıl Zararları | (50) |
-Taşınmaz | 80 | ||
-Hammadde | 20 | ||
450 | 450 |
b) İşletme kayıtlarından nakit ve alacaklar ile borç toplamının ne kadarının cam işletmesi ile ilgili olduğunun belirlenememesi durumunda;
1) Cam işletmesinin aktif toplamı içerisindeki %20’lik payı dikkate alınacak ve
2) Buna ilişkin (100x%20=) 20 birim nakit,
3) (130x%20=) 26 birim alacak ile
4) (100x%20=) 20 birim borç tutarı,
5) (130x%20=) 26 birim Banka Kredileri
devre konu olacaktır. Bu durumda (100+20+26-20=) 126 birim ayni sermaye konulmuş olacaktır.
AKTİF | PASİF | ||
Kasa | 80 | Borçlar | 80 |
Alacaklar | 104 | Banka Kredileri | 104 |
Devreden KDV | 20 | Sermaye | 170 |
Porselen İşletmesi | 150 | Yedekler | 150 |
-Makine | 50 | Geçmiş Yıl Zararları | (50) |
-Taşınmaz | 80 | ||
-Hammadde | 20 | ||
454 | 454 |
c) Kurum, cam işletmesine ait taşınmaz ve hammaddenin tamamı ile makinelerin 10 birimlik kısmını devretmek istemektedir.
Kısmi bölünmede, üretim ve hizmet işletmelerinin belli bir kısmının sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulması mümkün olamaz. Çünkü işletme bütünlüğünün korunması gerekmektedir. Bu nedenle, cam işletmesini devrederken cam işletmesine ait makine, taşınmaz ve hammadde kalemlerinin tamamının devredilmesi gerekmektedir.
III.5.Devredilen İktisadi Kıymetlerle Birlikte Bunlara Ait Borçların da Devredilmesi Halinde Devre Konu Net Değerin Sıfır veya Negatif Olması Durumu
III.5.a.Devre Konu Net Değerin Sıfır Olması Durumu
Kısmi bölünmeye konu olan iktisadi kıymetlerle birlikte bunlara bağlı borçların da devredilmesi sonucu devre konu iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerlerinin sıfır veya negatif olması durumunda, devredilen iktisadi kıymetler defter değerleri üzerinden devredilecek, ancak devredilen iktisadi kıymetler karşılığında alınan iştirak hisselerinin bilançoda iz bedeli ile takip edilmesi gerekecektir.
Örnek:
Bir üretim ve bir de hizmet işletmesi bulunan Kurum (A), aktifinde kayıtlı değeri 100 birim olan üretim işletmesi ile bu işletmeyle ilgili 100 birimlik borcunu kayıtlı değeri üzerinden kısmi bölünme suretiyle Kurum (B)’ye ayni sermaye olarak koymuştur.
Devre konu üretim işletmesinin gerçek değeri 1000 birim olup karşılığında gerçek değeri 900 birimlik iştirak hissesi alınmış olması söz konusu iştirak hisselerinin Kurum (A)’nın aktifine bu değer üzerinden kaydedilmesini gerektirmeyecektir.
Söz konusu iştirak hisseleri kayıtlarda iz bedeliyle takip edilecek, elden çıkartılması halinde kâr realize edilmiş olacaktır.
Kısmi bölünme öncesi durum:
Kurum (A) | Kurum (B) | ||||||
Kasa | 100 | Borç | 100 | Kasa | 30 | Sermaye | 50 |
Hizmet İşletmesi | 50 | Sermaye | 150 | Alıcılar | 20 | ||
Üretim İşletmesi | 100 | ||||||
250 | 250 | 50 | 50 |
Kısmi bölünme öncesi durum:
Kurum (A) | Kurum (B) | ||||||
Kasa | 100 | Sermaye | 150 | Kasa | 30 | Borç | 100 |
Hizmet İşletmesi | 50 | Alıcılar | 20 | Sermaye | 50 | ||
Üretim İşletmesi | 0,00 | Üretim İşletmesi | 100 | ||||
150,00 | 150 | 50 | 50 |
Söz konusu kısmi bölünme işlemi sonucu Kurum (B)’ye pozitif değerli bir ayni sermaye konulmaması nedeniyle Kurum (A)’nın devrettiği üretim işletmesinin rayiç değerinden kaynaklanan iştirak hisselerinin iz bedeli ile bilançoda takip edilmesi gerekmektedir.
III.5.b.Devre Konu Net Değerin Negatif Olması Durumu
Diğer taraftan, devre konu net değerin negatif olması durumunda ise bu negatif farkın geçici bir hesapta izlenmesi gerekmektedir. İktisadi kıymetler karşılığında alınan ve kayıtlarda iz bedeliyle takip edilecek iştirak hisselerinin, elden çıkartılması halinde ise bu geçici hesap kapatılarak vergilendirilecek kârlar hesabına aktarılacaktır.
Örnek:
Kurum (A)’nın, aktifinde kayıtlı değeri 50 birim, gerçek değeri 500 birim olan hizmet işletmesini devrettiğini ve 100 birimlik borcun hizmet işletmesi ile ilgili olduğu varsayıldığında ise kısmi bölünme öncesi ve sonrasındaki durum aşağıdaki gibi olacaktır.
Kısmi bölünme öncesi durum:
Kurum (A) | Kurum (B) | ||||||
Kasa | 100 | Borç | 100 | Kasa | 30 | Sermaye | 50 |
Hizmet İşletmesi | 50 | Sermaye | 150 | Alıcılar | 20 | ||
Üretim İşletmesi | 100 | ||||||
250 | 250 | 50 | 50 |
Kısmi bölünme öncesi durum:
Kurum (A) | Kurum (B) | ||||||
Kasa | 100 | Sermaye | 150 | Kasa | 30 | Borç | 100 |
İştirakler | 0,01 | Geçici Hs | 50,01 | Alıcılar | 20 | Sermaye | 50 |
Üretim İşletmesi | 100 | Hizmet İşl. | 50 | ||||
Geçici Hs | 50 | ||||||
200,01 | 200,01 | 100 | 100 |
Söz konusu kısmi bölünme işlemi sonucu Kurum (B)’ye pozitif değerli bir ayni sermaye konulmaması nedeniyle Kurum (A)’nın devrettiği hizmet işletmesinin rayiç değerinden kaynaklanan iştirak hisselerinin iz bedeli ile Kurum (A)’nın bilançosunda takip edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, devre konu net değerin negatif olması nedeniyle de bu fark gerek Kurum (A)’nın gerekse Kurum (B)’nin bilançosunda geçici bir hesapta izlenecektir.
Kurum (A)’nın kayıtlarda iz bedeliyle takip edilecek söz konusu iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde ise bu geçici hesap kapatılarak vergilendirilecek kârlar hesabına aktarılacaktır.
Kurum (A)’nın hizmet işletmesinin devir kaydı aşağıdaki gibidir.
Borçlar | 100,00 | ||
İştirakler | 0,01 | ||
Hizmet İşletmesi | 50,00 | ||
Geçici Hesap | 50,01 |
Kayıtlarda iz bedeliyle takip edilen iştirak hisselerinin satış kaydı (400 birime satılmıştır) ise aşağıdaki gibidir.
Kasa |
400,00 |
||
Geçici Hesap |
50,01 |
||
İştirakler |
0,01 |
||
Menkul Kıymet Satış Karları |
450,00 |
Ayni sermaye konulması sonucu elde edilen söz konusu iştirak hisselerinin Kurum (A)’nın ortaklarına verilmesi halinde de pasifte oluşan geçici hesabın vergilendirilecek kârlar hesabına aktarılarak kapatılması gerekecektir.
Kısmi bölünme sonucu elde edilen iştirak hisselerinin Kurum (A)’nın ortaklarına verilmesi durumunda muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
Geçici Hesap |
50,01 |
||
İştirakler |
0,01 |
||
Menkul Kıymet Satış Karları |
50,00 |
III.6.Üretim ve Hizmet İşletmelerine Bağlı Taşınmazların Durumu
Üretim ve hizmet işletmeleri ile fiziki veya teknik bütünlük arz eden ve bu işletmelerden ayrılması mümkün olmayan binalar, arsa ve araziler de bu işletmelere dâhil taşınmazlar olarak kabul edilecektir.
Ancak bir fabrika binasının içinde iki ayrı üretim işletmesi bulunması halinde üretim işletmelerinden birinin devri fabrika binasının da bölünüp devredilmesini gerektirmeyecektir.
Örnek:
Sahip olduğu taşınmazda un ve yem imal eden (A) şirketin, un imaline ilişkin üretim işletmesini mevcut veya yeni kurulacak bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak koyması halinde;
Bu işletmeye bağlı aktif ve pasif kıymetlerin işletme bütünlüğü oluşturacak şekilde devredilmesi zorunludur. Un üretim işletmesinin bulunduğu taşınmazın, üretim işletmesi ile birlikte kısmi bölünmeye konu edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
III.7.Üretim ve Hizmet İşletmelerinin Belli Bir Kısmının Kısmi Bölünmeye Konu Edilmesi
Üretim ve hizmet işletmelerinin belli bir kısmının sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulması mümkün olmayıp işletme bütünlüğünün korunması gerekmektedir.
Örnek:
Kısmi bölünme kapsamında bir şirketin cam işletmesini devrederken bu işletmeye ait makine, taşınmaz ve hammadde kalemlerinin tamamını devretmesi gerekmektedir.
Cam işletmesine ait üç üretim bandının bulunması ve bunların birbirinden bağımsız olarak ticari faaliyeti devam ettirebilecek niteliği haiz olması halinde ise;
a) Bu üretim bantlarının sadece ikisinin kısmi bölünme kapsamında diğer işletmeye devredilmesi,
b) Bir adet üretim bandının cam işletmesinde bırakılması
mümkün olup bu üretim bantlarında kullanılan makinelerin bir kısmının devredilmesi bir kısmının ise işletmede bırakılması söz konusu olamayacaktır.
Tek bir üretim veya hizmet işletmesi bulunan kurumun, taşınmazlar ve iştirak hisselerini kısmi bölünmeye konu etmesi mümkün olup anılan işletmeyi ise kısmi bölünme kapsamında devretmesi mümkün değildir.
Birbirinden ayrı varlık ifade eden ve birbirinden ayrı olarak bir ticari faaliyeti devam ettirebilecek nitelikte olan varlıklardan oluşan işletmelerin, bu varlıkları kısmi bölünmeye konu edilebilecektir.
Örnek:
İplik ve kumaş üretiminden konfeksiyon imalatına kadar tüm aşamaları ihtiva eden üretim işletmesinin, iplik veya kumaş üretimi ya da konfeksiyon imalatına ait bölümlerinin ayrı ayrı bölünebilmesi mümkünken, kumaş üretimine ilişkin kasarlama veya apre bölümlerinin kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkün olmayacaktır.
III.8.Bölünmenin Gerçekleştiği Tarihe Kadar Bölünen Varlıkların Değerinde Meydana Gelecek Değişikliklerin Durumu
Şirket organlarınca bölünme kararının alındığı tarih ile bölünmenin Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih arasında, işletmelerin faaliyetlerini devam ettirmeleri neticesinde, stoklarda meydana gelecek eksilmeler, devralan şirketin kabul etmesi halinde nakit ile tamamlanabilir.
Stoklarda fazlalık meydana gelmesi halinde ise bunların devredilebilmesi mümkün olduğu gibi işletmede bırakılması da kısmi bölünmeye engel teşkil etmeyecektir.
III.9.İştirak Hisselerinin Ortaklara Verilmesi
Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir.
Taşınmaz ve iştirak hisselerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19.maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.
Örnek:
Ortakları (A) ve (B) olan (R) Limited Şirketi aktifinde kayıtlı olan ve banka kredisi kullanılarak satın alınmış olup henüz ödenmemiş 50.000 TL borcu bulunan taşınmazı, kayıtlı değeri olan 100.000 TL üzerinden (Y) AŞ’ye kısmi bölünme kapsamında devretmiş ve bu devir karşılığında (Y) A.Ş.’den alınan hisse senetleri Ortak (A) ve (B)’ye verilmiştir.
Buna göre;
(Y) AŞ ayni sermaye olarak konulan taşınmaz nedeniyle 50.000 TL’lik sermaye artırımında bulunacak, bu sermaye artırımına ilişkin hisse senetlerinin (R) Limited Şirketinin ortaklarına verilmesi nedeniyle, (R) Limited Şirketi de 50.000 TL’lik sermaye azaltımında bulunacaktır.
Örnekten anlaşılacağı üzere devredilen kıymetlere karşılık edinilen devralan şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, bölünen şirkette sermaye azaltımına gidileceği açıktır.
Öte yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin (borçların) devri ihtiyaridir.
III.10.Alınan Hisse Senetlerinin Durumu
Bölünme işlemine konu olan varlıkların kayıtlı değerleri üzerinden diğer şirketlere intikal ettirilmesi, bölünen şirketin ortaklarına ya da bölünen şirkete varlıkların kayıtlı değeri kadar hisse verilmesini gerektirmemektedir.
Bölünen ve devralan şirketlerin karşılıklı olarak devre konu varlıkların değerlerini belirlemek suretiyle devrolan veya bölünen şirketin ortaklarının haklarını koruyacak bir değişim oranı tespit etmeleri gerekmektedir. Değişim oranının bölünen ve devralan şirketlerin hisselerinin gerçek değeri üzerinden belirlenebilmesi mümkündür.
Ancak yapılan işlemin Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılan bölünme işlemi sayılabilmesi için bölünmeye konu edilen varlıklara karşılık iktisap edilen hisselerin, varlıklarını devreden şirketin ortaklarına, devreden veya bölünen şirketteki hisselerine isabet eden servet değeri ile orantılı olarak dağıtılması gerekecektir.
Örnek:
Sermayesi 1.000.000 TL olan ve aktifinde 200.000 TL ve 800.000 TL’lik iki adet taşınmazı bulunan (Z) Ltd. Şti.’nin %60 hissesi Ortak (A)’ya, % 20 hissesi Ortak (B)’ye, %10 hissesi Ortak (C)’ye ve %10 hissesi de Ortak (D)’ye ait bulunmaktadır. (Şirketin aktifinde yer alan taşınmazların cari değerlerinin de aynı olduğu varsayılmıştır.)
(Z) Ltd Şti’nin tasfiyesiz infisah etmek suretiyle bölünmesi sonucu;
200.000 TL’lik taşınmazı ayni sermaye olarak mevcut (Y) Ltd Şti’ne konulmuş ve (Y) Ltd Şti’den alınan iştirak hisselerinin tamamı Ortak (B)’ye verilmiştir.
800.000 TL’lik taşınmaz ayni sermaye olarak konularak (K) Ltd. Şti. kurulmuş ve yeni kurulan şirketin iştirak hisselerinin %75’i Ortak (A)’ya, %12,5’u Ortak (C)’ye ve %12,5’u da Ortak (D)’ye verilmiştir.
Bölünen (Z) Ltd Şti’nin ortaklarına verilen devralan şirketlerin hisseleri, ortakların bölünen (Z) Ltd Şti’deki hisselerine isabet eden değerle orantılı dağıtılmış ve ortakların servet değerlerinde bir artış meydana gelmemiştir.
Bu çerçevede, söz konusu bölünme işleminin Kurumlar Vergisi Kanununun 19.maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Anılan örnekte;
– 200.000 TL’lik taşınmaz ayni sermaye olarak mevcut (Y) Ltd. Şti.’ye konulmuş ve (Y) Ltd. Şti.’den alınan iştirak hisselerinin tamamının Ortak (A)’ya verilmiş olması ve/veya
– 800.000 TL’lik taşınmazın ayni sermaye olarak konularak (K) Ltd. Şti. kurulmuş ve yeni kurulan şirketin hisselerinin %50’sinin Ortak (A)’ya, %45’inin Ortak (C)’ye ve %5’inin de Ortak (D)’ye verilmiş olması halinde,
bölünen (Z) Ltd Şti’nin ortaklarına verilen devralan şirketlerin hisseleri, ortakların bölünen (Z) Ltd Şti’deki hisselerine isabet eden değerle orantılı dağıtılmadığından, söz konusu bölünme işleminin Kurumlar Vergisi Kanununun 19.maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, devir ve bölünme işlemi sonucunda devre konu şirketlerin gerçek değerleri üzerinden belirlenecek bir değişim oranına göre devralan şirketin sermaye paylarının ortaklara verilmesinde, ortakların servet değerlerinde meydana gelecek ve izah edilemeyecek farkların transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı veya değer artış kazancı açısından tenkit edilebileceği açıktır.
III.11.Amortisman Uygulaması
Bölünme neticesinde devre konu iktisadi kıymetler mukayyet değerleri üzerinden; aktif ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif ve pasif hesaplarla birlikte devrolunur.
Söz konusu iktisadi kıymetlerin devir işleminin amortisman uygulamaları bakımından ilk iktisap olarak değerlendirilmemesi gerekir.
Diğer bir ifadeyle devralan kurumda bölünme işlemi nedeniyle devrolan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin bakiye değerleri üzerinden kalan amortisman süreleri dikkate alınarak amortisman ayrılmaya devam edilecektir.
III.12.Devir ve Bölünmelerde Elde Edilen Hisselerin İktisap Tarihi
Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20.maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekir.
IV.ŞİRKET BÖLÜNMELERİNDE VERGİLEME
IV.1.Kurumlar Vergisi Bakımından Şirket Bölünmelerinde Vergileme
IV.1.a.Kurumlar Vergisi Bakımından Şirket Tam Bölünmelerinde Vergileme ve Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilmesi
Şirketlerin tam bölünmelerinde aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir. Bölünmeden doğan kârlar hesaplanmaz, vergilendirilmez ve beyan edilmez.
IV.1.b.Bölünme Tarihi:
Şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, bölünme tarihi olarak dikkate alınacaktır.
IV.1.c.Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilmesi:
Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar,
1) Bölünme tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları bölünen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
2) Bölünme işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, bölünen kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları bölünen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini,
bölünmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren “otuz gün içinde” bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler.
IV.1.d.Bölünen ve Devir Alan Şirketlerin Sorumluluğu:
Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar;
1) Bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve
2) Diğer ödevlerini yerine getireceklerini,
bölünen kurumun bölünme nedeniyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesine ekleyecekleri bir taahhütname ile taahhüt ederler.
Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.
IV.1.e.Kurumlar Vergisi Bakımından Şirket Kısmi Bölünmelerinde Vergileme ve Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilmesi
5520 sayılı KV Kanunun 19 uncu maddesine göre;
Kısmi bölünme işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. Ancak kısmi bölünmeye konu gayrimenkuller 7456 sayılı kanunun 20.maddesiyle 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gayrimenkuller kısmi bölünme kapsamından çıkarıldığından 31.12.2023 tarihine kadar gerçekleşecek bölünmelerde gayrimenkullerden kaynaklı mali kar ve matrah hesaplanmayacaktır.
IV.1.f.Bölünen ve Devir Alan Şirketlerin Sorumluluğu
Kısmî bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olurlar.
IV.2.Katma Değer Vergisi Bakımından Şirketlerde Bölünme
IV.2.1.Devreden KDV Tutarlarının Durumu
IV.2.1.a.Tam Bölünme Halinde Devreden KDV Tutarlarının Durumu
Tam bölünme işleminde, KDV’nin 17/4-c maddesi parantez içi hükmü gereğince bölünen kurumun yüklenip indirim konusu yapmadığı KDV’leri devralan kurum indirim konusu yapabilir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda bölünme ile ilgili şartların yerine getirilmesi bu istisnadan yararlanabilmek için ön şart ve olmazsa olmaz bir faktör olduğu açıktır.
IV.2.1.b.Kısmi Bölünme Halinde Devreden KDV Tutarlarının Durumu
Kısmi bölünmekte olan şirketin aktifinde bulunan devreden Katma Değer Vergisi’nin devre konu olan mallara ait KDV’nin devralan şirkette nasıl indirim konusu yapılacağı veya devrolunan KDV’nin nasıl hesaplanacağı hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Hesaplamada devre konu mal varlığı için yüklenilmiş KDV hesaplanabiliyorsa; hesaplanan devir KDV tutarı yeni şirketin hesaplarına intikal ettirilebilir.
Kısmi bölünme tarihi itibariyle devreden KDV’nin aktifte bulunuyor olması, KDV’nin bir kısmının devredileceği anlamına gelmemektedir. Bölünen şirketin devreden KDV’leri söz konusu varlığa ait KDV’den düşüklük göstermiş ise kısmi bölünme durumunda devreden KDV hesapları değişiklik gösterecektir.
a) Ödenecek KDV beyan etmiş olan şirketin kısmi bölünme halinde KDV devri yapması söz konusu değildir.
b) Ödenecek KDV’nin beyan edilmemiş olması ise bölünen şirketin KDV beyannamelerinde yer alan en düşük devreden KDV tutarına göre hesaplamanın yapılması gerekir. Aksi durumda bölünen şirketin bölünme tarihindeki devreden KDV tutarının dikkate alınması mükerrer indirim riskine neden olacaktır.
IV.2.2.Şirketlerde Bölünmenin KDV Bakımından Vergilendirilmesi
3065 sayılı KDV Kanunun 17/4-c maddesi uyarınca Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan bölünme işlemleri KDV’den istisnadır.
IV.2.3.Şirket Bölünmelerinde KDV İadesi
Şirket bölünme işlemlerinde devir alan şirketin KDV iadesinin olup olmadığı veya varsa nasıl yapılacağı hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak;
a) Tam bölünme halinde KDV iade hakkından devir alan şirketin yararlanması gerekir.
b) Kısmi bölünme durumunda Gelir İdaresi tarafından bir düzenleme yapılmamış olması sebebiyle bölünen şirketin KDV iade hakkını devir alması ve iade talebinde bulunması kanaatimizce mümkün değildir.
V.SONUÇ
Bu makalemizde şirketlerde bölünme müessesi, hem Türk Ticaret Kanunu hem Vergi Mevzuatımız bakımından değerlendirmeye çalışıldı.
Bu işlemler bütünü, oldukça karmaşık ve şirketlerin yapısı ile faaliyetine göre farklılık arz etmekte olduğundan dikkat edilmesi, özen gösterilmesi gerekir. Ayrıntılı çalışmalarla hem bölünen hem devir alan şirket bakımından değerlendirilmesi gerekir.
Kaynak:
– 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
– 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
– 3065 sayılı KDV Kanunu
– 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
– Birleşme ve Bölünme Tebliği
– İlgili İdari Düzenlemeler
– Anonim Şirketlerde Kısmi Bölünme, Mutlu Kağıtçıoğlu, http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/43212.pdf
NOT: Bu makale 05.12.2023 tarihinde www.ekovergi.com sitesinde yayımlanmıştır.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]