Ahmet GÜZEL
WRS İmperium, YMM/Bağımsız Denetçi
I.GİRİŞ
Enflasyonun gerçekleştiği ekonomilerde şirketlerin aktifinde yer alan iktisadi kıymetler yıllar geçtikçe parasal değerlerini yitirebilmekte ve bu anlamda piyasa değerlerinin altında kalabilmektedir. Bu durum özellikle kredi kullanan şirketler/işletmeler bakımından olumsuz rasyolara yol açmaktadır.
Gelir İdaresi enflasyon muhasebesinin uygulanmayacağı dönemlerde bu gibi olumsuzlukları giderecek yeniden değerleme uygulamasını sürekli olacak şekilde tekrar hayata geçirmiştir.
Bu yazımızda sürekli yeniden değerleme esasları örneklerle beraber değerlendirilmiştir.
II.SÜREKLİ YENİDEN DEĞERLEME UYGULAMA ESASLARI
7338 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine eklenen (Ç) fıkrasıyla, enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinde, fıkrada öngörülen kapsam ve şartlar dâhilinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların yeniden değerlemeye tabi tutulabilmesine imkân sağlanmıştır.
II.1.Yeniden değerleme yapabilecek mükellefler
Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan; kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dahil olmak üzere;
a) Ferdi işletme sahibi gelir vergisi mükellefleri ile
b) Kurumlar vergisi mükellefleri
bilançolarına kayıtlı “amortismana tabi iktisadi kıymetlerini” yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.
II.2.Yeniden Değerleme Yapamayacak Mükellefler
Aşağıda yer alan mükellefler, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası hükümleri kapsamında yararlanamaz:
a) Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler,
b) İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dahil) esasına göre defter tutan mükellefler,
c) Serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler,
ç) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler,
d) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.
II.3.Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilecek İktisadi Kıymetler
Mükellefler 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren, enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği dönem sonları itibarıyla aktife kayıtlı bulunan “amortismana tabi iktisadi kıymetler” üzerinden 213 sayılı Kanunun mükerrer 298.maddesinin (Ç) fıkrasında hükme bağlanan sürekli yeniden değerleme uygulamasından yararlanabilir.
Buna göre; yeniden değerlemenin yapılacağı dönem sonu itibariyle aktife kayıtlı olmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler yeniden değerlemeye tabi tutulamaz.
II.4.Geçici Vergi Dönemlerinde Yeniden Değerleme Uygulaması
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrasının (3) numaralı bendinde, geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranının, bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9 uncu aylarda, bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Yİ-ÜFE değerinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda, mükelleflerin geçici vergi dönem sonlarında amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlara ait amortismanlarını yeniden değerleyebilmeleri mümkündür. Mükellefler 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesi uyarınca şartların gerçekleşmemiş sayıldığı 2022 ve 2023 hesap dönemleri geçici vergi dönemleri sonları itibariyle de bu kapsamda yeniden değerleme yapabilirler.
II.5.Amortisman Ayırılmamış Olması Halinde Yeniden Değerleme Uygulaması
Yeniden değerleme, bu hakka sahip mükelleflerin, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrasında yazılı istisnalar dışında, enflasyon düzeltmesi yapılması gerekmeyen dönem sonları itibarıyla bilançolarına dâhil amortismana tabi iktisadi kıymetleri ile bu kıymetlere ilişkin olarak bilançonun pasifinde gösterilen amortismanlar hakkında uygulanır.
Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar “bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak” belirlenir.
Örneğin;
2017 yılında iktisap edilen ve faydalı ömrü 10 yıl olan amortismana tabi iktisadi kıymete 2019 ve 2020 yıllarında amortisman ayrılmamış olması halinde, 2022 yılında yapılacak yeniden değerlemede, yeniden değerlemeye esas alınacak amortisman değeri, söz konusu yıllara ilişkin ayrılmayan amortisman tutarları da ayrılmış varsayılarak belirlenir.
II.6.Sat Kirala Kapsamındaki İktisadi Değerler ile İnşaat İşiyle Uğraşan Mükellefler ve Yeniden Değerleme
Bu niteliklerini korudukları müddetçe;
a) Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler ile
b) İktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetler,
hangi hesapta izlendiği/kayıtlı olduğu önemli olmaksızın, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulamaz.
Kapsama giren mükelleflerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetler, emtia niteliğinde olanlar hariç, yeniden değerlemeye tabi tutulabilir.
Örneğin;
Araç alım satımı faaliyetinde bulunan mükellefin bu amaçla aktifinde bulunan bir aracı satış öncesinde belirli bir süre ile kiralamış olması halinde, bu durum söz konusu araç için mezkûr (Ç) fıkrasından yararlanılabilmesini sağlamaz.
II.7.Boş Arazi ve Arasalar ve Yeniden Değerleme
Yeniden değerlemeye tabi tutulabilecek iktisadi kıymetlerin, amortismana tabi iktisadi kıymet mahiyetinde olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu sebeple; boş arazi ve arsalar gibi amortismana tabi olmayan iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeye tabi tutulması mümkün değildir.
II.8.Aynı Yıl Aktife Kayıt Edilen İktisadi Kıymetlerde Yeniden Değerleme
Yeniden değerlemenin yapılacağı hesap döneminde aktife dâhil edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için yeniden değerleme yapılamaz. Diğer bir ifade ile amortismana tabi iktisadi kıymetler için aktife dâhil edildikleri hesap döneminde yeniden değerleme yapılamaz.
Bu kapsamda, yapılmakta olan yatırımlar veya iktisadi kıymetlerin yatırım harcamaları yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağı gibi, yatırımın tamamlanmasını müteakiben ilgili hesaba aktarılan amortismana tabi iktisadi kıymetin de aktifleştirildiği hesap döneminde yeniden değerlemeye tabi tutulması imkânı bulunmamaktadır.
Örneğin;
İnşa edilerek aktifleştirilen binaların, aktifleştirildikleri hesap döneminde yeniden değerlemeye tabi tutulması mümkün değildir. bu kapsamdaki binalar ancak aktifleştirildikleri hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde yeniden değerlemeye tabi tutulabilir.
II.9.Yeniden Değerlemede Dikkate Alınacak İktisadi Kıymet Değerinin Belirlenmesi
Yeniden değerlemede, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların,
a) 213 sayılı VUK’da yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve
b) Değerlemenin yapılacağı dönem sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri
dikkate alınır.
Buna göre;
213 sayılı Kanun ve ilgili ikincil mevzuat uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetin maliyet bedeline eklenmiş kur farkları ve kredi faizleri ile bunlara isabet eden amortismanlar yeniden değerleme kapsamına girmediğinden, yeniden değerleme uygulanacak değerler söz konusu kur farkları ve kredi faizleri ile bunlara isabet eden amortismanlar tenzil edilmek suretiyle tespit edilir.
Ancak iktisadi kıymetlerin aktifleştirildiği hesap dönemine ilişkin olan kur farkları ve kredi faizleri ile bunlara isabet eden amortismanlar yeniden değerlemede dikkate alınabilir.
Örneğin;
Hesap dönemi takvim yılı olan bir mükellef tarafından yabancı para cinsinden kullanılan kredi ile finanse edilerek 2021 yılında iktisap edilen makinenin maliyetine eklenen 2021 yılı sonuna kadar oluşan kredi faizleri ve kur farkları ile bunlara tekabül eden amortisman tutarları yeniden değerleme kapsamına girer.
Ancak 2022 ve sonraki yıllara ilişkin olarak anılan makinenin maliyetine dahil edilen kredi faizleri ve kur farkları ile bunlara tekabül eden amortisman tutarları, yeniden değerleme kapsamına girmez.
Diğer taraftan;
213 sayılı Kanunun geçici 31 ve/veya 32 nci maddeleri kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulan amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının, aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye esas değerinin tespitinde, daha önce aynı Kanunun geçici 31 ve/veya 32 nci maddeleri kapsamında hesaplanan yeniden değerleme öncesi ve sonrası değerler arasındaki farkların, yukarıda açıklanan ve yeniden değerleme kapsamında olmadığı belirtilen kur farkları ve kredi faizleri ile amortismanlarına isabet eden kısmı da dikkate alınmaz.
II.10.Enflasyon Düzeltmesi Şartlarının Oluştuğu Dönemlerde Yeniden Değerleme
Enflasyon düzeltmesi yapılması şartlarının oluştuğu dönemlerde 213 sayılı VUK’nun mükerrer 298.maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapılamaz. Enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların gerçekleşmediği müteakip ilk hesap döneminden itibaren, mezkûr maddenin (Ç) fıkrası hükümleri uyarınca yeniden değerleme uygulamasına devam olunabilir. Bu durumda amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesine esas değerler olarak, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş son bilançoda yer alan değerler dikkate alınır. Bu değerin tespitinde, iktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir yılda ayrılmamış olması durumunda, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılır.
Ancak mükellefler 213 sayılı Kanunun geçici 33.maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmemiş sayıldığı dönemlerde (2022 ve 2023) yeniden değerleme yapabilirler.
II.11.İktisadi Değerlerin Bir Kısmının Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulması Mümkün mü?
Yeniden değerleme yapabilecek mükelleflerin, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapması zorunlu olmayıp, bu karar mükelleflerin tercihine bırakılmıştır
bu sebeple; dileyen mükellefler bilançolarında kayıtlı iktisadi kıymetlerini ilgili dönemde yeniden değerlemeye tabi tutmayarak mevcut durumlarını koruyabilirler.
Buna göre;
Yeniden değerlemeye tabi tutulabileceği kararlaştırılan iktisadi kıymetlerin
a) Tamamı veya
b) Bir kısmı için
mezkûr (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme uygulamasından yararlanılabilir.
II.12.Yeniden Değerleme Yapılmamış Dönemler İçin Yeniden Değerleme Yapılması
Yazımızın önceki bölümlerinde de açıklandığı üzere 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren, enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği dönemlerde, değerlemenin yapılacağı dönem sonu itibarıyla, yasal defter kayıtlarında yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların yeniden değerlemeye esas değerleri üzerinden yapılır.
Yeniden değerlemenin
a) Herhangi bir hesap döneminde yapılmaması veya
b) Değerleme oranının düşük uygulanmasından dolayı
daha sonraki hesap dönemlerinde, geçmiş hesap dönemlerine ilişkin yeniden değerleme yapılması mümkün değildir.
Örnek:
Mükellef A, 2022 yılı için yeniden değerleme oranının %15 (yüzde on beş) olarak tespit edilmiş olmasına rağmen % 10 (yüzde on) olarak yeniden değerleme uygulaması yapmış veya yeniden değerleme hiç yapmamıştır.
Buna göre;
Mükellef A’nın 2022 yılını takip eden yıllarda, aradaki % 5 (yüzde beş)’lik fark veya hiç değerleme yapmaması nedeniyle belirtilen tam oranı dikkate alarak geçmişe yönelik yeniden değerleme yapması mümkün olamayacaktır.
Diğer taraftan şu hususu önemle belirtmek gerekir ki;
213 sayılı Kanunun mükerrer 298.maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemenin herhangi bir hesap döneminde yapılmaması, enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği, sonraki hesap dönemlerine ilişkin olarak mezkûr (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılmasına engel teşkil etmez.
II.12.a.Geçici Vergi Dönemlerinde Yeniden Değerleme Yapılmaması
Aynı hesap dönemi içerisinde; geçici vergi dönemlerinin hiçbirinde ya da herhangi bir veya daha fazla geçici vergi dönemlerinde yeniden değerleme yapılmaması, sonraki geçici vergi döneminde veya ilgili hesap dönemi sonunda yeniden değerleme yapılmasına engel teşkil etmez.
Ayrıca, geçici vergi dönemlerinde yapılan tercih yıllık uygulamayı bağlamamaktadır.
Örneğin;
2022 yılı geçici vergi dönemleri itibarıyla yeniden değerleme yapan mükellef isterse 2022 hesap dönemi sonunda yeniden değerleme yapmayabilir.
II.13.Özel Hesap Dönemine Tabi Mükelleflerde Sürekli Yeniden Değerleme
213 sayılı Kanunun 174.maddesi kapsamında, öteden beri kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükellefler, 2022 yılında başlayan hesap döneminden itibaren mükerrer 298.maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme uygulaması yapabilir.
III.YENİDEN DEĞERLEMENİN UYGULANMASI
Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada net değer artışı usulünü benimsemiştir. Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeden önceki ve sonraki net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.
Buna göre mükelleflerin aşağıdaki hususlara dikkat ederek yeniden değerleme uygulaması yapmaları gerekir:
Amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması halinde amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak hesaplanır.
Yeniden değerleme neticesinde;
“amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle”
hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınır.
Maliye Bakanlığı tarafından 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen normal amortisman oranlarının tespitinde dikkate alınan (veya aynı Kanunun 320.maddesinin dördüncü fıkrası ya da geçici 30 uncu maddesi kapsamında belirlenen) faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilir.
Örnek:
Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen, hesap dönemi takvim yılı olan (A) AŞ’nin 31.12.2022 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan ve 2015 yılında peşin bedelle iktisap edilmiş olan bir makinenin maliyet bedeli 200.000 TL ve 31.12.2021 tarihli bilançosunda birikmiş amortismanı 60.000 TL’dir. Söz konusu makinenin faydalı ömrü 20 yıl, normal amortisman oranı ise % 5 olup, 2017 yılında amortisman ayrılmamıştır.
Makinenin, 2022 yılı yeniden değerleme oranı %15 varsayılarak, hesap dönemi sonunda yeniden değerlemeye tabi tutulması halinde, yeniden değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır. (Söz konusu makinenin 213 sayılı Kanunun geçici 32.maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmadığı varsayılmıştır.)
Yeniden Değerlemeye Esas Tutar (A) | Yeniden Değerleme Oranı | Yeniden Değerlenmiş Tutar (B) | |
Makine |
200.000,00 |
% 15 |
230.000,00 |
Birikmiş Amortisman |
*70.000,00 |
80.500,00 |
|
Net Bilanço Aktif Değeri |
130.000,00 |
149.500,00 |
|
Net Değer Artışı [Net Bilanço Aktif Değeri (B)-Net Bilanço Aktif Değeri (A)]= |
19.500,00 |
||
* 2017 yılında amortisman ayrılmamış olduğundan bilançonun pasifindeki birikmiş amortisman 60.000 TL olmakla beraber, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda söz konusu değerin, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenmesi gerektiğinden birikmiş amortisman 70.000 TL olarak dikkate alınmıştır. |
Bu kapsamda değer artışı, makinenin;
– Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (230.000 – 80.500 = 149.500 TL),
– Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (200.000 – 70.000 = 130.000 TL)
indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (149.500 – 130.000 =) 19.500 TL olarak gerçekleşecektir.
Söz konusu değer artışına ilişkin muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.
253 Tesis, Mak. Cihazl. Hs |
30.000,00 |
||
257 Birikmiş Amortismanlar |
10.500,00 |
||
522 MDV Yeniden Değerleme Artışları
522.01 213 sayılı Kanun mük.298. madde …… Makinesi Değer Artışı |
19.500,00 |
||
Mük. 298. madde kapsamında yeniden değerleme işlemi |
Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu makineyi yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutabilecektir.
Buna göre, söz konusu makinenin kayıtlı değeri 230.000 TL’ye çıktığından, 2022 yılı yıllık toplam amortisman tutarı da (230.000 x %5 =) 11.500 TL olacaktır.
IV.YENİDEN DEĞERLEMEYE TABİ TUTULAN İKTİSADİ KIYMETLERİN SATILMASI VEYA ELDEN ÇIKARILMASI
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satış, devir (193 sayılı Kanunun 81.addesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme halleri kapsamında yapılanlar hariç), işletmeden çekiş, tasfiye gibi nedenlerle elden çıkarılması halinde, bunlara isabet eden ve bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulur.
Örnek:
213 sayılı Kanunun mükerrer 298.maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası kayıtlı değeri 500.000 TL olan makinenin birikmiş amortismanı 275.000 TL olup, yeniden değerleme sonucu bu makine için özel fonlar hesabına aktarılmış tutar 35.000 TL’dir.
Makinenin KDV hariç 600.000 TL’ye satılması ve bedelin peşin olarak tahsil edilmesi halinde, satış işlemine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. (İşlemin muhasebe kayıtlarının yapılmasında KDV hesapları dikkate alınmamıştır)
102 Bankalar |
600.000,00 |
||
257 Birikmiş Amortismanlar |
275.000,00 |
||
522 MDV Yeniden Değerleme Artışları
522.01 213 sayılı Kanun mük.298. madde …… Makinesi Değer Artışı |
35.000,00 |
||
253 Tesis, Mak. Cihazl. Hs |
500.000,00 |
||
679 Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar |
410.000,00 |
||
Mük. 298. madde kapsamında yeniden değerlenen makine satışı |
V.ENFLASYON DÜZELTMESİ ŞARTLARININ OLUŞMADIĞI MÜTEAKİP DÖNEMLERDE YENİDEN DEĞERLEME
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası ve geçici 33 üncü maddesi uyarınca, enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğunun bulunduğu dönemlerde yeniden değerleme yapılamaz.
Ancak, enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğunun bulunmadığı müteakip ilk hesap döneminden itibaren, anılan maddenin (Ç) fıkrası hükümleri kapsamında yeniden değerleme uygulamasına devam olunabilir.
Bu durumda amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesine esas değerler olarak, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş son bilançoda yer alan değerler dikkate alınır. Bu değerin tespitinde, iktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir hesap döneminde ayrılmamış olması durumunda, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak işlem yapılması gerekir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılan dönem sonunu müteakip dönemde, enflasyon düzeltmesi yapılması durumunda, yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan amortismana tabi iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar yeniden değerlenmiş son değerleri, diğer bir deyişle en son yapılan yeniden değerleme sonucu bulunan değerler dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulur ve enflasyon düzeltmesinde, söz konusu amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin düzeltme işlemine esas tarih olarak, en son yeniden değerleme yapılan dönemin son günü dikkate alınır.
V.1.Yeniden Değerleme Artış Fonunun Durumu
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce 213 sayılı Kanunun ilgili hükümleri kapsamında enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğunun oluşması halinde, öz sermaye kalemlerinin enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasında, yeniden değerleme değer artış fonu öz sermayeden düşülmek suretiyle enflasyon düzeltmesi yapılır.
Ayrıca mezkûr değer artış fonunun sermayeye eklenmiş olması halinde de, bu tutar sermaye hesabından düşülerek enflasyon düzeltmesi yapılır.
Başka bir ifade ile mezkûr değer artış fonunun sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları da sermaye artışı olarak dikkate alınmaz ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.
V.SONUÇ
Yeniden Değerleme kapsamına giren amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların, yeniden değerlemeye esas değerlerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yapılan yeniden değerleme sonucunda, bilançonun aktifi, pasifinden daha yüksek bir değere ulaşmaktadır. Aynı zamanda özkaynaklar toplamı da pozitif anlamda artış sergilemektedir.
Mükellefler yeniden değerleme uygulaması ile iktisadi kıymetlerin piyasa değerlerinin altında kalmasının da önüne geçme olanağı bulmaktadır.
Kaynak:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu,
İlgili birincil ve ikincil idari düzenlemeler
NOT: Bu yazımız 14.05.2022 tarihinde www.ekovergi.com sitesinde